LEHÛ MU'AKKIBÂT (Ra'd: 11)
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Değerli @doktormikail
Sorduğunuz âyet üzerinde bir miktar çalıştım... Yaklaşık 3 saat.
Tefsir literatürünün genel kanaatini özetleyen adreslerle yetindim, literatür taramasında...
Kendi incelemem elbette TE'VÎL merkezli oldu.
Öncelikle, başlık olarak da seçtiğim âyetin ilk iki kelimesi Arap kültüründe çok yer tutmuş.
Bu ismi taşıyan bir roman bile gördüm.
Evet, MU'AKKIBÂT insanları kötü olay ve kazalardan son anda kurtaran vazifeli melekler
olarak algılanıyor... Gece ve gündüz ARDIŞIK çalışan melekler olarak intikal etmiş tefsirlerden
sözlüklere...
http://kuran.diyanet.gov.tr/Kuran.aspx#13:11
http://www.almaany.com/ar/dict/ar-ar/%D9%85%D8%B9%D9%82%D8%A8%D8%A7%D8%AA/
http://www.almaany.com/quran/13/11/2/#.VKsE8ajlbng
Mu'akkıbât sözcüğü MU'AKKIBETÜN'ün çoğulu... Bu sözcük, sâdece bu sûrede geçiyor; o da iki defa!
Biri Ra'd: 11'de dişil-çoğul formunda MU'AKKIBÂT; diğeri 41. âyette eril-tekil olarak MU'AKKIB!
http://www.kuranmeali.com/ayetkarsilastirma.asp?sure=13&ayet=11
http://corpus.quran.com/wordmorphology.jsp?location=(13:11:2)
http://www.kuranmeali.com/ayetkarsilastirma.asp?sure=13&ayet=41
http://corpus.quran.com/wordmorphology.jsp?location=(13:41:12)
Kelime, bize de intikal etmiş MUALLİM/MUALLİME kalıbında...
Mu'akkıb/Mu'akkıbe'nin kendisinden türetildiği sözcüğü biz gâyet iyi tanıyoruz: TÂKİP
Ta'kıyb, AKKABE fiilinin mastarı...
Dolayısıyla, MUAKKIB/MUAKKIBE için rahatça TAKİPÇİ diyebiliriz; kök anlamını esas alarak...
Fakat, Râ'd: 11'deki MUAKKIBÂT gerçekte tam olarak nedir?
Meselâ, hadis literatünde yer alan bir hadis var ki, MUAKKIBAT
orada yer almış... Ancak, anlamı çok farklı: Namazlardan sonra 33 defa SÜBHANALLAH, 33 defa
ELHAMDÜLİLLAH ve 34 defa (33 değil) ALLAHU EKBER okumaya MUAKKIBAT deniyor?!
http://www.alukah.net/sharia/0/77621/
http://www.ahlalhdeeth.com/vb/showthread.php?t=272161
Asıl önemli noktaya gelelim. Âyetin birinci bölümünü oluşturan LEHÛ MU'AKKIBAT ile başlayan
MİN EMR'İLLAH ile son bulan ibarenin öznesi meselesi!
Bunun için 10. âyete bakmak gerekiyor. http://www.kuranmeali.tv/13/10
11. âyete 10. âyetteki insan profilleri üzerinden yaklaşıldığında mesele bir miktar anlaşılır gibi oluyor!
http://www.kuranmeali.tv/13/11
(Özellikle, A. Hulusi, E. Yüksel, M. Esed, Y. N. Öztürk çevirilerine bakılmalı.
Ben, ayrıca M. İslamoğlu Gerekçeli Mealine baktım. M. Öztürk ve Salih Akdemir meallerini de görmek isterdim.
Mealler diyorum; çünkü birincil tefsir kaynaklarına bakacak vakte sahip değilim.)
Kanaatimce, 10. âyetle 11. âyetin başı, bireyin İLÂHÎ TAKİP SİSTEMİ içindeki kesintisiz gözetiminden
bahsediyorsa; BU GÖZETİM bireyi bulunduğu kavmin (toplumun) kötü kaderinden ve o kaderin
celbettiği kazalardan koruyabilir olmalıdır!
11. âyet kavimlerin kurtuluşunun topyekün NEFSİ ISLAH ile mümkün olacağını, bunun dışında bir TAĞYÎR (değişim/dönüşüm)
yolu olmadığını kayıtlamasına rağmen; o müfsit toplum yapısı içinde kendisini/imanını/ahlakını/vicdanını korumuş bireyler
için -yazgıları itibariyle- TAĞYİR'in mümkün olduğu anlaşılıyor.
Bunu, "yahfezunehû min emr'İLLAH" ibaresine dayanarak söylüyorum... Yâni, MU'AKKIBÂT bireyi, o kendisini değiştirmeyen
kavim/toplum aleyhinde SÛ' MURAD eden ALLAH'ın EMR'inden (işinden) HIFZ ediyor...
("min emrİLLAH" için şu âyete bakılmalıdır: http://www.kuranmeali.com/ayetkarsilastirma.asp?sure=11&ayet=43&e=e )
Gayet ihtiyatlı bir dil kullanarak; böyle anlamamızın yerinde olduğunu ZANNEDİYORUM... Buna rağmen, MU'AKKIBÂT'ı
tam olarak çözümleyemediğim için görüşlerim TE'VÎL düzeyine erişemiyor ve TEFSİR seviyesinde kalıyor.
Meselâ, MUAKKIBAT bir nevi ilahi takip sistemi ise, bu sistemde KİRÂMEN KÂTİBÎN'in yeri nedir?
( İnfitar: 10-11 http://www.kuranmeali.com/ayetkarsilastirma.asp?sure=82&ayet=10 )
Diğer taraftan, sûrenin başına bakıyorum ve Mukatta' harfler görüyorum: ELİF-LÂM-MİM-RA
Sûrenin adı RA'D... Düşünüyorum??
Son söz olarak diyorum ki, Kurân karşısında o kadar CÂHİL ve o kadar İLKELiz ki...
Selam...
Bülent Sungur